en çok istediğim şey kıymalı bamya imiş meğer, cevap değil. bu kadar iştahla saldırdığıma bakılırsa. ne tuhaf. o zaman boşunaymış iki gündür telefonla sevişmem, görüş ve duyuş (!) alanımda dursun şu telefonlar diye çabalamam...
sahi cevap umardım eskiden. susmana da anlam yükleyebileceğimi bildiğim zamanlardı onlar. senle burdan konuşmak tuhaf ya çaktırma, bu son nasılsa. nasılsa geçti.
cevap beklemişim evet. aşk? demişim, geç demişsin. git demişim, nerdesin, nasılsın? demişsin. dur demişim, ha vurayım, tamam demişsin. sonra ne olmuş? gel gel gel,dur dur dur ve vur vur vur. yaaaaaaa.
anlaşılsın diye basitleştirmek, yaşanmasın diye zorlaştırmak. sıkıştırmak, bir sayfaya sığdırmak.
-------şahsî ÇİZGİ--------
"tekrar görüşelim" demiştik en son ama sözümüzü tutmadık galiba?
-------devam---------
kağıt kesiği gibisin. elimi uzatır uzatmaz biliyorum keseceğini. ama çantada bir şeyler aramak... zorunda kalmak. mütemadiyen.
bile bile lades yani.
susheidisusheidisus. öyle arsızsın ki.
geçti.
6 Aralık 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder