gecenin şu saatinde beni televizyonun başından kaldırmayan bir şey var. içinde de her şeyden çok barış manço ve çocukluğum var.
her ne kadar aksaklıklarla dolu bir program olsa da, herkesin dili sürçse de, programın hazırlığına çok özenilmediğini biz anlasak da, derya köroğlu anlıyorsun değil mi? şarkısını sanki ömründe hiç duymamış gibi kağıttan okuyup katletmiş olsa da yine de izlemeye değer.
hatırlıyorum ben o günü, 1999 şubatı, 6. sınıfa gidiyorum. sabah uyanıyorum okula gitmek için, ama televizyondan bir ses yükseliyor, sabah haberleri barış manço'nun ölüm haberini veriyor ve beni yatağa çiviliyor. o gün hiçbir şey yapmak istemiyorum, yataktan kalkmak bile istemiyorum. bir süre öylece yatıp düşünüyorum.
hiçbir meşhur adam bu kadar yer kaplamamıştır herhalde hayatımda.
10 sene ne çokmuş be barış abi, sen ne kadar uzaktasın şimdi. çocukluğum da bi o kadar uzak mı yani? yaşlandık desene, senin sesinin buğusuna gömdük çocukluğumuzu ve yola devam ettik. sana yetişemeyenler de hiç çocuk olamadı zaten. ama merak etme, ben şimdi seninle dolu bir program izliyorum televizyonda ve elbette gece sütümü içiyorum, kalsiyum falan olsun diye. ha bi de sana hiç yazmamış olsam da moda'daki adresini hâlâ ezberimde tutuyorum.
31 Ocak 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Barış Manço vardı bu memlekette ve Barış Manco gitti bu memleketten..Küçücük parçalara ayrıldı ışıl ışıl, büyümemiş ve hiç bir zaman büyümeyecek olan bir parçaya sahip içlere kondu..
Bir gün bir anne var olucak adı Heidi olucak ve biz takipçileri hep bileceğiz çocuğuna doğmadan Barış Manço'yu anlatacak..Üstün körü hazırlanmış bir programdan değil onun güzelliğine şahit olan ağızdan bilmeli çocuklar Barış abiyi..
debris: bittabi kuzum, diyorum ya işte ona yetişemeyenler çocuk olamadı hiç. bu programdan barış manço'yu tanımalarına da imkan yok. biz şahit olanlar anlatalım yine de. : )
Yorum Gönder