27 Mayıs 2008

nassslıcıkla heidicik bi akşamüstü istiklâl'de - fasikül 1

tonton ali bayramda - cimcime ayşe tatilde.
bu iki kadın kişisi de anca istiklâlde. nasslıcıkla heidicik miş, peh!
börgır - tramvay - saat yediye çeyrek var - hop nasslı, koş gel - sarıl, kucaklaş - iyi oldu, de mü? oldu oldu, iyi ki geldik yahu - hop caminin sokağından dön, vazgal - sandviç, kahve alelacele - konuşulacak şeyler var zira, ühüüüüüü, bi çuval dolusu - üç, iki, bir, motor. - mazi/past vs. present - geçmiş zaman olur ki/öyle bi geçmiş zaman ki - bıreziliyın bireyslıt ve dorian gray konoteyşını - yok o değil öncekiler, gitarcı çocuk bilhassa - 'sen nerde yanlış yaptın' sorunsalı - 'dünyanın en bahtsız kadını' (2080 - altın portakal ) - 1.50'lik bi kadın, kendi başına çantasız bi orgu samatya'dan mecidiyeköy'e ne kadar zamanda ulaştırabilir, ya da ulaştırabilir mi? - ses deneme: kim arar söyle kim araaaaar? - ben bu filmi daha önce görmüştüm sanki dejavüsü - kalp çarpıntısı - bıyık-ayran/bıyık-şampuan (pardon, ben şu köşede gülmekten ölsem bi sakıncası olur mu sizin için, hayır mı? peki o zaman) - sırt çantası (bildiğin raksek) - garson, kahve lütfen! aromalı ossun. fındık-karamel getir bi şeyler - bilmem kaç derece ateşle, topuz saçla, fıstık gibi bi burun akıntısıyla kalkıp gelmiş heidi'nin gülmeye çalışırken tıslamavari tuhaf sesler üretmesi - ne güzel sitelerimizsiniz siz, feysbuk ve gugıl; modernçağda araştır,soruştur - müzmin kadın bekâr kadın makbul kadın singıl kadın - kalkalım mı mîrim? - cadde tırmanmaca - 23 ya da 25 mayıs. hangisi? hem hepsi hem hiçbiri - lazlo'nun macarcası ahmet midir? belki - metro önü vedası - yok, son dakkada konuşmaca yok öyle, anca böyle sulu sepken, duygusal falan fülün.
ve sonsuza dek mutlu mesut yaşadılar diye biter masallar; they lived happily ever after yani.
ikinci fasikülü bi ay sonra bayilerinizden isteyiniz, bize bahanelerle gelmeyiniz lütfen.

24 Mayıs 2008

mor - şeker pembe.

desem de inanma diyesim var benim mesela. ama bunu desem mi demesem mi? orası da var.
bi de insanların yüzlerine bakıp içlerini okuma isteği var.
geçmişte yaşanan geçmişte kalmasa bi de. ya da bazıları kalsa mı?
öfffffffff be! diyesim de geliyo bazen. ama çok sık yapmamak lâzım zannımca.
hiç görmediğim şehirler rüyama girsin bence. böylece görmediğim şehir kalmasın.
gitmek mümkün olsun, n'olur olsun. bi kerecik. hem şimdi gitmezsek ne zaman gideceğiz?
bulutlar mor olsun. sadece bi gün için. hiç olmazsa bi saat.
birinin kokusunu paketleyip saklamak mümkün olsun. buzdolabından çıkarsak bile bozulmasın.
kısır döngü yasaklansın. fizik buna göz yumsun.
kokusunu sakladığımız o birinin gülüşünü de saklayabilelim. ufacık bi gülüş. kime ne zararı var?
gördüğümüz her yer göz alabildiğine gelincik olsun.
sonra dilek tutalım mütemadiyen.
hatta dileğimizi tutup sonsuzdan geri saymak mümkün olsun, sadece şarkılarda kalmasın.
renkler bi gün bize bi oyun oynasın, ne olursa. köşe kapmaca mesela.
bazılarımız gözlerini kapatsa bile görmeye devam etsin. dinlemese de anlasın ya da ne bileyim.
yağmur bi şarkı söylesin. zamanın birinde.
dinlemese de duyan birileri vardır bi yerlerde belki.kim bilir.