20 Nisan 2009

hasta, çorbası tasta (değil, çok çok uzakta...) sus sus.

çok büyük şeyler isteyen bi kadın olmadım hiçbir zaman. küçük detaylarda takıldım, minicik ayrıcalıklarda konakladım. bundan sonra da böyle olmasını dilediğim için buraya yazıyorum.

güneş vardı bugün güney'de. kumpirimi sadece kedilerle değil karıncalarla da paylaştım. a beycim diretti de diretti. anlat anlat!!

anlattım ama azıcık. çoğunu kendime sakladım. sakındım işte. ne bileyim niye.

banka-fotokopici-çamaşırhane-kütüphane noktalarını birleştirdiğimiz tuhaf maceramızda beni neredeyse sırtında taşıdı desem yeri. hasta olduğumu söylemiş miydim? hastayım, hasyatım, yatmayan hastayım. öksürüyorum ve göğsüm birazcık ağrıyor. sigara içen biri hastalanırsa nasıl olurmuş deneyimledim. feci bi his. akciğerler boğaza yapışıp çıkmak istiyor sanki, feci bi ağrı. umrumda mı? hayır elbette. hastalığımdan sapıkça zevk alamayacak kadar bi şey bi şeyim. ne olduğunu söylemem şimdi bilog, üstüme gelme.

güney'de güneş var dedim ben ama kuzey'de de varmış yahu. kahvemi güneşte demledim. ahahahha.
öteki a beycim diretti bu sefer de. anlat anlat!! gözlerimi kıstım, kocaman gülümsedim.

sesim yok ki benim dedim. yemediler. ama olsun.

delice bi merakla okumayı beklediğim şiirler var bilog. daha neler neler var. aklımdan geçenlerin ne kadar azını buraya yazıyorum. yazık sana.

yaşa yaşa yaşa yaşa yaşa...

2 yorum:

Android dedi ki...

geçmiş olsun heidiye..

sigara kötü.. bırakmayı istemek bırakmaktan daha zor..

kendine iyi bak demek işe yaramıyor ya ona yanıyorum ama sen yine de kendine iyi bak!=)

Adsız dedi ki...

debris: geçmiş olsun heidi'ye.
kaka sigara.
yatçak kalkçak, iyileşçek heidi. iyileşmesi lazım çünkü.

öperim çok kuzum.