20 Mayıs 2009

gelincik tarlası

* ben mi yaptım bilmiyorum. yaparken fark etmedim. yaptığımı unuttum, kayboldum. geldin buldun, geldim sardın. sanki hep vardın, sen karşımdaki sandalyeden bana bakarken ben senin nasıl olup da hep varolabileceğini düşünüyordum. masadaki şeker tanelerine parmağımı banarken.
* sen uyurken ben "sen"i "ben"den ayırmayı kuruyordum. sen nefes alırken ben veriyordum. dalgalanarak yol alıyorduk ve sen hiç olmadığın kadar ısınıyordun o anlarda. ben kaybolmuştum, ihtimal ya sen de kayıptın. ikimiz de uyurken vardık bir tek, onun dışında kayıptık. uyuduğumuz anların gerçekliğine güvenebilirdik sadece, zaten başkaca bir gerçeklik yoktu, kimse tasavvur etmemişti.* buysa kapanış resmiydi, yaşayıp bitirmenin ifadesi. kadın ve adam kutup çizgisinde buluştuğunda mutlu son imkansızdı. ya koş geç çizgiyi ben ne olduğunu bile anlamadan ya da bekle insanların dünyanın düz olduğuna yeniden körü körüne inandıkları zamanı.

Hiç yorum yok: