6 Mart 2009

etwas über "coach potato"!

evet aylardır merak edilen ve gugıllanan coach potatocumla ilişkili bir yazı.
koşun koşun gelin baylar ve bayanlar.

coach potato:
selamlar genç.
heidi:
selamlar genç.
coach potato:
nasılsın genç?
heidi:
iyidir genç, sen nasılsın genç?


ödevi sorması gerekti, yapmayacak olsa da. yorgun ve argındı. her zaman olduğu gibi. geçen hafta sinemayı ekmesinin büyük bir mazereti vardı. evi çok uzaktı, istanbul'un bittiği yerlerin birindeydi.
the bluest girl in the campus dedi yine kadim dostu heidi'ye. yine teşekkür etti, lüzumu varmış gibi.

heidi:
bak sana çok güzel bi şarkı adı veriyorum
heidi:
şevk gelsin diye
heidi:
tony gatlif-naci en alamo
coach potato:
biliyorum ben bunu
heidi:
dinle işte biliyosan
heidi:
bilmek yetmez yani
coach potato:
ben ruhi su dinliyorum
heidi:
offfffff
heidi:
mahsus mahal


bir dakika içinde en az beş kez "gözlerim kapanıyor yorgunluktan" dedi. normal bir adamdı işte, herkes gibiydi. maruz yerine mağruz dedi, yumuşak g koyunca daha etkili oluyor demedi ama.
sittin senedir böyle bir adamdı coach potato, sittin senedir böyle konuşurdu.
yarın yine erken kalkıp metrobüs kuyruğuna girecek diye akşamdan uykuları kaçıyordu, midesine kramplar giriyordu.

coach potato:
emre aydın'ın şarkı sözlerini düşünüyorum.
coach potato:
senle konuştuk ya
coach potato:
çok boş dedin
coach potato:
harbiden öyle mi diye
coach potato:
şunu çok sevdim.
coach potato:
" oyunun en güzel anında zil çalınca üzülürdük ya, öyleyim."
coach potato:
bunu şuna benzettim.
coach potato:
and she sang a beautiful song.
coach potato:
tıpkı
coach potato:
sonbahar filmindeki gibi
coach potato:
and he played a beautiful song...


aylak adamdı, bunları düşünürdü otobüste. ama tezata bak ki serj tankian dinlerdi. (tezat falan değil ki bu!)

coach potato:
yıllıkta
coach potato:
benim için ne yazacaksın?
heidi:
giriyor muyuz ki yıllığa?
coach potato:
gerek yok kıllığa!
heidi:
tiki işi biraz sanki
coach potato:
resmi olmayan
coach potato:
birşeyler yaparız
coach potato:
biz
coach potato:
ben web sitesi tarzında
coach potato:
güzel birşeyler ayarlarım
heidi:
hadi bakalım hacı cav cav

o değil de bunca yazıyı niye yazdım ben şimdi?
bugün 6 mart: iyi ki doğdun potatocum!

bu da sana yüzeysel bir blog sürprizi olsun.
yazacak başka şey yoktu, idare et artık.
renkli rüyalar.

Hiç yorum yok: