11 Ekim 2008

ta ta ta ta ta!

sevgili bilog,
bugün beni kutlamalısın zannımca. çünkü kendi kendime, kendi başıma, yardım almadan ZEKERİYAKÖY denen yerleşkeye gidebildim, biliyor musun?
vertigonun tekiyim ben, bak onu biliyosun ama. ben kim zekeriyaköy'e gidip yol iz bulmak kim -Dİ. artık öyle değil. gittim ve buldum. ulvî bir amaç için. meğer almanca öğrenmişim de almanca öğretirmişim. aman yarabbi. ay beni beni hatta.
beklediğimden de kolay oldu aslında. bebek'e yürüdüm, kampüsün içindeki minik patikadan (patikalar hep minik olur zati, laf işte), sonra sarıyer'e giden arabalara bindim, son durakta indim, dolmuşa bindim. hop zekeriyaköy. ama zekeriyaköy deyip geçme, bir ıssız köy sarıyer dağlarında. sakinlerinin ekonomik profilini çıkarmaya gerek yok, her şey ortada. (merak edenler için bkz. ben bugün villa gördüm).
hayat garip ama. dün gece saat 10'a kadar zekeriköy'ü bilmeyen ben bugün orada bulmuştum kendimi. dün zaten tuhaf bi gündü. weird der gavurlar. hafif "ürkütücü" hissi vardır "tuhaf"ın yanı sıra.
sabahın köründe filmekimi kapsamında mehmet ali nuroğlu ile yan yana cenova izlemece.
akşam bir önceki posta gelen yoruma şaşkın şaşkın bakmaca. nazlı hanımcımla fikir alışverişi.
-harun tekin mi yazıyo orda, gözlerim seçmiyo benim? yorum mu yazmış?
-evet ya, peki essahtan mı harun tekin?
-ne bileyim madam, değilse de şaka mı bu şimdi? böyle şaka olmaz ki, komik bile değil.
tiz aydınlığa kavuşsun bu mevzuuuuuuu.

ama var ya kutlamalıyım,kutlamalısın bilog.

Hiç yorum yok: