22 Kasım 2008

ferfecir

günlerdir bir baş ağrısı benimle birlikte ama önüne hangi sıfatı getirsem bilemedim. gereksiz başağrısı-sebepsiz başağrısı-bıktıran başağrısı-uyutan başağrısı-haybeye başağrısı-mavi başağrısı-kaka başağrısı. böyle bin kere yazınca geçer belki. lanet başağrısı!
ya da çivi çiviyi söker kaidesi göz önünde bulundurulursa sarıyer dağlarında soğuk kapmaca oynamak da elbet bi tedavi şekli olabilir cicim. verirsin kafayı rüzgâra zekeriyaköy'de, oh mis.
rüzgâr da abarttı zaten bugün esmeyi, ben gittim o arkamdan geldi. az gittim uz gittim deniz bitti, valla bitti.
sarıyer'e doğru deniz bitecek, sakın şaşırma da diyebilirmiş orhan veli, gemlik'e kadar gitmesine gerek yokmuş halbuki.
saç-ma. saç-ı-ma. fes başıma. yuh!
ne kadar sıkıldığım belli oluyor herhalde.

YARINA EK OLARAK KARIN AĞRISI ÇIKARMAYI DÜŞÜNÜYORUM. NASIL FİKİR AMA?

- hisarüstü geçer burdan di mi?

- elbettt-e!

Hiç yorum yok: