18 Kasım 2008

askı / tutku / tepki

bu sabah uyanınca inandım ki kış var.
çok pis yağmur yağıyor istanbul'da. şaka şaka, temiz yağıyor. aha ha. iğrencim evet. ama nasıl yağıyor biliyor musunuz, böyle yandan yandan. hafif kalleş hani: ha ha kim dedi ki yağdığımı cicim, yağmıyorum ki ben aslında diyerek, içerden içerden yağıyor. sinsi yağmur. köprü toz-duman yine. kale (hisar evet, evet rumeli) sudan çıkmış balık gibi, yahut duştan çıkmış kadın saçı gibi. sular süzülüyor kertiklerinden.
internet problemli yine, şu kadarcık postu bile yazdırmıyor bana. bak ne güzel şikayet etmiyordum al işte internetten yakınıyorum bu sefer de.
çok kültürel olacağım bu hafta yine, uyarırım. mesela mesela bu akşam tiyatro, hem tiyatro hem venedik taciri, hem de çok ayıp belki ama can başak. niye? çünkü bence sahnede ya da televizyonda görebileceğimiz en doğal aktörlerden biri. şirin bi de. hani hiç tanımadan ısındığımız insanlar vardır, onlardan. (kim anacım can başak? diyen varsa çaktırmasın, aratsın efendim hemencecik. şşşşşt, aramızda).
ay hayır heyecanlanmayayım diyorum ama şimdi pazartesi tanışabilirim de ben can başak'la, o da var. yaaaaaaa.
nasıl? demeyin. sır orası, şimdiden söylenmez, pazartesi gelsin söylerim.

ben siz olsam şebnem ferah dinlerdim bugün akşama kadar. ama sadece bugün. bildiniz siz o şarkıyı.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

mor ve ötesi klasörüne yönlen ve 'kış geliyor' u dinle.
ben bugün mephisto'da iken çaldı,klip olasım geldi.öyle yani.